Sayın Üyemiz;
TOBB’dan Odamıza gelen bilgilendirmede, T.C. Lüksemburg Büyükelçiliğimizden alınan yazıya atıfla, son dönemde ülkemizden bazı firmalarca yazılı ve şifahi olarak iletilen mesajlara göre, Lüksemburg’da bulunan ‘Citi Invest Control’ isimli bir firmanın, ülkemizde özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösterenler başta olmak üzere, bazı firmalarımızla iletişime geçerek, faaliyet alanlarıyla yatırım amaçlı olarak ilgilendiklerini beyan ettiğinin; iletişim kurdukları firmalarımızı, şirket sahibinin veya eşinin tedavi görmekte olduğu bahanesiyle, yüz yüze görüşmek için Roma veya Lüksemburg’a davet ettiğinin; turizm sektöründe faaliyet gösteren bir şirketimizin anılan firma ile bir yatırım fonuna para transfer etmek bahanesiyle maddi sorun yaşadığının anlaşıldığı bildirilmektedir.
Yazıda, 2019 yılı itibarıyla yaklaşık olarak 4,6 trilyon Avro tutarında yatırım fonuna ev sahipliği yapan ve bu alanda New York’tan sonra dünyada ikinci sırada yer alan Lüksemburg’da kurulan firmaların, uygulamada faaliyet adresi olarak firma kuruluşu ile ilgili belgeleri hazırlayan/düzenleyen muhasebe veya avukatlık bürolarını gösterebildikleri; öte yandan Lüksemburg makamlarının firma kuruluşlarını basitleştirme çabalarının ve vergi konusunda firmalara sağladıkları avantajların da etkisiyle, ülkede yaklaşık olarak 30.000 civarında “posta kutusu” tabir edilen şirketin bulunduğunun tahmin edildiği; Lüksemburg mevzuatına göre bütün firmaların resmi niteliği haiz “Ticaret ve Şirket Kaydı (Registre de Commerce et des Sociétés-www.rcsl.lu)” isimli siteye, firmaya dair muhtelif bilgi ve belgelerle birlikte kaydedildiği, fakat anılan sitede kayıtlarının bulunmasının, söz konusu tüm firmaların güvenilir olduğuna delalet etmediği ifade edilmektedir.
Bu bağlamda, Lüksemburg’da yerleşik şirketlerle iş yapmak isteyen firmalarımızın kurumsal niteliği hakkında şüphe duyulmayan firmalar ile muhatap olmalarının önem arz ettiği vurgulanmaktadır.